İzmir ili Foça ilçesinde bulunan bu caminin üzerinde iki ayrı kitabe bulunmaktadır. Avlu kapısı üzerindeki kitabeden öğrenildiğine göre Mustafa Ağa isimli bir kişi tarafından 1531 yılında, Fatih Sultan Mehmetin isteği üzerine Foçanın Osmanlı topraklarına katılmasından sonra yaptırılmıştır. Sonraki yıllarda Kanuni Sultan Süleymanın emri ile, ancak padişahın ölümünden sonra 1569–1570 yılında yeniden yaptırıldığı ibadet mekânına giriş kapısı üzerindeki kitabeden öğrenilmektedir.
Cami bir sıra kesme taştan bir sıra tuğla hatıllı ve dikdörtgen planlı olarak yapılmış, üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Caminin önünde yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmış altı sütunun taşıdığı bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Bu son cemaat yeri ibadet mekânını örten çatının devamı ile örtülüdür. İbadet mekânına giriş kapısı yuvarlak kemerli ve mermerden olup, üzerinde sağır bir kemer ve Kanuni Sultan Süleymanın isteği ile yapıldığını belirten kitabe bulunmaktadır. İbadet mekânı altlı üstlü iki sıra halinde ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Bu pencerelerin alt sırasındakiler dikdörtgen, üst sıradakiler de alçı vitraylıdır.
Mihrap yuvarlak bir niş şeklindedir. Caminin yanındaki minaresi kesme taş kaideli, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir.
İLAVE NOT: İzmir Tarih ve Toplum Dergisi, Ekim/2009 sayısında Sn.Mehmet Önür şu açıklamayı yapmış : "Bani-i hande, camii şerifel mabet. Sahibel hayrat vel hasenat, Sultan Süleyman bin Sultan Selim Han. Vakıat-ı tarihe, tamirat cemian, cediden ebedi. Sene, 977." Miladi 1569 yılına ait olan bu kitabeyi, şu şekilde günümüz Türkçesine çevirebiliriz : "Bu mübarek (Kutsal) camii mabedini, hayırlar ve iyilikle sahini olan Sultan Selim Han'ın (Yavuz) oğlu Sultan Süleyman Han (Kanuni) tarafından inşa ettirilip ibadete açılmıştır."