İç Kale’deki Türk Dönemi sarnıçları, toplam beş adettir. İkisi batı kapısı yanında, diğer ikisi de doğu kapısı yanında bitişik olarak inşa edilmişlerdir. Ayrıca İç Kale’nin en üst noktasında Sarnıca dönüştürülmüş bir bazilika yapısının apsis bölümü vardır. Sarnıçlar, iç kısımları kuvvetli bir harçla sıvanmış Aydınoğulları Beyliği Dönemi’ne ait sarnıçlardır. Bu sarnıçlar taş döşemeli yoldan gelen yağmur suyunun yanı sıra tonozundaki yağmur suları ile beslenmektedir.
Batı Girişi kuzeyindeki Batı Sarnıçları diğerlerine göre daha küçük boyutludur. Kazısı devam eden bu sarnıçların 1800’lü yıllarda askerlerin lüle çektiği yerler olarak kullanıldığı kazılarda bulunan lüle parçalarından anlaşılmaktadır
Piskoposluk Sarayı ve Büyük Sarnıç
Antik kaynaklara göre, Efes Piskoposluk merkezi ve sarayı 7. yüzyılda III. Efes’ten IV. Efes’e (Ayasuluk Tepesi’ne) taşınmıştır. St. Jean Kilisesi çevresinde yapılan araştırmalar, sarayın büyük olasılıkla kilisenin güneydoğusunda olabileceğini göstermiştir. Bu alanda in-situ olarak kalan bir sütun sırası sarayın avlusuna ait olabilir. Sarayın olduğu bölüm Laskarisler ve Aydınoğulları Beyliği dönemlerinde yeni onarımlarla kullanılmıştır.
Olası Piskoposluk sarayının güneyinde, Ayasuluk dış surlarının güneydoğu köşesinde 25.80 x 27.20 m. ölçülerinde büyük bir Bizans Dönemi sarnıcı yer almaktadır. Kazısına 2010 yılında başlanan sarnıcın üzeri 9 kubbe ile örtülmüştür. Ancak 11. yüzyılda yıkılan sarnıcın yıkıntısı üzerine Aydınoğulları Beyliği ve Erken Osmanlı dönemlerinde konutlar yapılmıştır.
Büyük Sarnıcın batısında Takip Kapısı Doğu Kulesi ile bağlantılı bir dizi oda (11. yüzyıla ait) ve bir küçük sarnıç daha açığa çıkarılmıştır. Bu alndaki kazılar devam etmektedir.
Bizans Dönemi Sarnıçları
St. Jean Kilisesi civarında, dış kalede, su kemerleri yakınında ve iç kalede birer tane olmak üzere Ayasuluk Tepesi’nde en az beş adet Bizans Dönemi sarnıcı vardır. Bunlardan yeni bulunan büyük sarnıç ile sur dışındaki sütunlu sarnıç, Selçuk İlçesi içindeki su kemerleriyle gelen Şirince Kaynak Suyu’ndan, diğerleri ise yağmur sularıyla beslenmektedir. Sarnıçlar kilise, piskoposluk sarayı ve manastır gibi yapıların su ihtiyacını karşılamaktaydı.
Doğu girişinin kuzeyinde, sur duvarına bitişik olan sarnıç yere gömülü ve farklı bir mimariye sahiptir. İstanbul’dan tanıdığımız sütunlu ve basık kubbeli sarnıçların küçük boyutlu bir örneğidir. Dört adet sütunla iki bölüme ayrılmış ve üzeri basık kubbelerle kapatılmış sarnıç kale içindeki Bizans Dönemine ait yapılardan ikincisidir. Yağmur suları ile beslenen sarnıç üstteki bazilika ile çağdaştır.
İç Kale’nin en üstünde, Kale Hamamı ve üstü beşik tonozla örtülü bir sarnıç ayaktadır. Türk Dönemi’nde sarnıç haline getirilen tonozlu yapı aslında Erken Bizans Dönemi’ne (5. yüzyıl) ait bir bazilikanın doğu (apsis) bölümüdür. Nef bölümü tamamen yıkık olan bazilika apsisinin iki yanında haçın kolları şeklinde odalar vardı.
Diğer bir Sarnıç
Büyük Sarnıcın batısında Takip Kapısı Doğu Kulesi ile bağlantılı bir dizi oda (11. yüzyıla ait) ve bir küçük sarnıç daha açığa çıkarılmıştır. Bu alndaki kazılar devam etmektedir.
AYASULUK KALE SARNIÇLARI - SELÇUK Fotoğraf Galerisi