Bergama, denizi ve limanı olan bir ilçedir. Günümüzde de yeni bir liman inşa edilen bu alan Bakırçay`ın (Kaikos) Ege Denizi`ne döküldüğü yerin güneyinde yer almakta olup, Çandarlı Körfezinin kara içine uzanan en uç yeridir.
İzmir- Bergama yolu üstünde Kazık Bağları mevkinde yer alan Sındırgılılar Petrol istasyonunun karşısındaki toprak köy yolundan denize doğru ilerlendiğinde, limanın mendireginin kalıntısına ulaşmak mümkündür. Limanın mendireği dışında, yer üstünde görünür halde bir kalıntısı bulunmamaktadır.
Helen dilinde Elaia zeytinlik anlamına gelmektedir. Gerçekten de bugün dahi çevrenin hakim bitki örtüsü göz alabildiğine dağlara doğru uzanan dönümlerce zeytin ağacıdır. Meyvesi İlk Çağda ilaç niyetine kullanılan ve kendisinden şifa beklenen ölümsüz zeytin ağacının adının burada bir liman kentine isim olması oldukça dikkat çekicidir. Tarihin yıkıcı etkisi altında sahneden çekilen Elaia’nın yerine ise zeytin ismini, sanki tarihteki kente nazire olsun diye hemen üstünde yer alan Zeytindağ beldesi bugün taşımayı sürdürmektedir.
Roma döneminde bu limana yanaşan mermer taşıyan gemilerin indirdiği mermerlerin, Bergama’ya kervanlarla götürülüp, bu mermerlerden Trajan Tapınağı’nın yaptırıldığı bilinmektedir. Antik çağda Bergama Akropolisi’ne dikilen 12 metre yüksekliğindeki Zeus Sunağı ile Trajan Tapınağı rivayete göre Çandarlı'dan görülebilirmiş. Özellikle mehtaplı gecelerde beyaz mermerlerden yansıyan ayın ışığı Çandarlı'ya yaklaşan gemilerin yönlerini bulmasına yardım edermiş.
Tarihci Strabon’un ifadesine göre Attaloslar döneminde kent en parlak zamanını yaşamıştır. Bu dönemde, Elaia, Pergamon’un bir limanı ve aynı zamanda da donanmasının bulunduğu bir askeri deniz üssüdür.
Yaklaşık 180 metre civarında bir uzunluğa sahip mendireğin andezit kayalardan elde edilmiş taş blokları, kurşun kenetlerle birbirine bağlanmış olmalıdır. Kelebek kanadı şeklindeki taşa oyulmuş kenet yuvaları, mendirek üzerinde denize doğru ilerlerken kolaylıkla fark edilebilmektedir. Bir süre devam eden taştan duvar temelleri, alüvyonlu çamurun içinde kaybolup gitmektedir. Liman bölgesinde son yıllarda Bergama Müzesi’ne bağlı olarak Alman arkeologlar tarafından yürütülen yüzey araştırmaları ve jeofizik ölçümler, tahmin edildiğinden daha büyük bir yapılar kümesinin bulunduğu ihtimalini güçlendirmiştir. Bu bölgede çamur içinden ele geçirilen gülleler, limanın askeri önemine işaret etmektedir. Burada yürütülecek daha derin boyutlu kazı ve araştırmalar, Antik Pergamon’un deniz gücü hakkında değerli bilgilere ulaşmamıza yardımcı olacaktır.
Helenistik dönemde Büyük İskender sonrasında; bir ara Selevkosların (Suriye Krallığı) istilasına uğrayan kentin; Selevkosların Anadolu’daki egemenliğini sona erdiren bugünkü Manisa önlerindeki büyük Magnesia Savaşı’nda önemli bir lojistik rolü olmalıdır. M.Ö. 190 yılı kışında Bağlaşık Roma – Bergama Ordusu, Selevkosların üstüne yürür. Filler, atlılar ve piyadelerden oluşan yaklaşık 34 000 kişilik bu dev Roma ordusunun Elaia önlerinden Batı Anadolu’ya çıkışı muhteşem olmalıdır.