Tarihi Mekanlar Kişisel Ansiklopedi Erol ŞAŞMAZ
  İZMİRİN ÖZEL MEKANLARI
  İZMİRİN ÖREN YERLERİ
  İZMİRİN MÜZELERİ
  İZMİRİN ENDÜSTRİ MİRASI
  İZMİRİN LEVANTEN EVLERİ
  İZMİRİN İLÇELERİ
  İZMİRİN CAMİLERİ
  İZMİRİN KİLİSELERİ
  İZMİRİN ANITLARI
  İZMİRİN ŞEHİTLİKLERİ
  İZMİRİN HANLARI
  İZMİRİN HAMAMLARI
  İZMİRİN KAPLICALARI
  İZMİRİN ÇEŞMELERİ
  İZMİRİN SU KEMERLERİ
  İZMİRİN KÖPRÜLERİ
      MERKEZ KÖPRÜLERİ
      BORNOVA KÖPRÜLERİ
      BUCA KÖPRÜLERİ
      ALİAĞA KÖPRÜLERİ
      BAYINDIR KÖPRÜLERİ
      BERGAMA KÖPRÜLERİ
      ÇEŞME KÖPRÜLERİ
      FOÇA KÖPRÜLERİ
      GAZİEMİR KÖPRÜLERİ
      KEMALPAŞA KÖPRÜLERİ
      KINIK KÖPRÜLERİ
      MENEMEN KÖPRÜLERİ
      ÖDEMİŞ KÖPRÜLERİ
      SELÇUK KÖPRÜLERİ
      TİRE KÖPRÜLERİ
      MENDERES KÖPRÜLERİ
      URLA KÖPRÜLERİ
  İZMİRİN KALELERİ
  İZMİRİN SAAT KULELERİ
  İZMİRİN TÜRBELERİ
  İZMİRİN MEDRESELERİ
  İZMİRİN KERVANSARAYI
  TARİH VE KÜLTÜR TURİZMİ

Mail listemize abone
olun, güncel
yayınlarımızdan
haberdar olun!

Bunun için,
Lütfen mail adresinizi girin.
  Ana Sayfa   |  İletişim   
Hüseyin Ağa Köprüsü (Tire)

Tire, Yeni Mahalle (Tire - Bayındır yolu üzerinde) küçük Menderes nehri üzerinde, Ana gözlü İki yana hafif eğimli tipli Sivri (2 büyük göz ile 3 hafifletme gözü) | Yuvarlak (3 büyük göz) lü bir köprüdür.

Köprü moloz ve kabayonu taş malzeme ile inşa edilmiştir. Düzensiz, farklı farklı biçim ve ölçülerde ve farklı tekniklerde kullanılmış tuğlaya da rastlanmaktadır. Bağlayıcı olarak kireç harcı görülmüştür.

Kemerlerin dayandığı noktalarda dayanak görevi gören taş örgü kısımlardan sonra moloz ve toprak dolgu bölümler meydana getirilmiş, bu dolgular cephe taraflarında taş örgü duvarlarla sınırlandırılmıştır. Yapıda birçok tamiratın izleri, uygulamaları ayırt edilebilmektedir.

Yapının uzunluğu, bugün gözlenebilen kalıntılar baz alınarak hesaplandığında ~175 m’dir. Tabliye genişliği 3,8 m’dir. Genişlik, ayak kotunda dıştan dışa 412 cm’dir.
Mevcut kalıntılar ve eski fotoğraflar üzerindeki tespit, kıyas ve hesaplamalarla en büyük göz açıklığını ~11 m olarak tahmin etmek mümkün olmaktadır.

Köprü, nehrin, yatak kaymalarına, sel ve bataklık oluşumuna müsait geniş yataklı bir bölümünde inşa edilmiştir. Dolayısıyla, sadece su akışının gerçekleştiği ana yatağı değil, geniş sel yatağını da geçmeyi mümkün kılacak şekilde uzun inşa edilmiş, su akışı olmayan kıyı kesimlerinde kemer dizileri yerine yığma duvar şeklinde sürdürülmüştür. Güney yaka kalıntılarında, büyük gözden sonra güneye ~40 m devam eden yığma duvar özelliğindeki bölümün ortasında açılmış olan bir gözün, taşkın zamanları için planlanmış bir önlem elemanı (boşaltma gözü) olduğu kesinlikle söylenebilir.
Yatağın sele uygun yapısı tarihsel süreçte köprü üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır; yapının birçok yıkım-onarım geçirdiği ve nihayet bugün, kalıntılarının da büyük ölçüde alüvyal topraklar altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Tapu kadastro kayıtlarında, etrafındaki parsellerin “mevki” hanesinde “Hüseyin Ağa Köprüsü” yazılıdır. Bulgularımız köprünün, Tire’ninkuzey yerleşimleriyle, özellikle en yakındaki Bayındır’la karayolu bağlantısının kesintiye uğramasını önleyen önemli bir geçit olduğunu göstermektedir. Köprüye güneyden gelen taş döşeli eski yolun izi ~220 m. boyunca izlenebilmektedir .

Tarihlendirme :

M. A. Erdoğru İzmir Araştırmaları Dergisi’nin 4. Sayısında EditörÖnsözü’nde Evliya Çelebi’nin Tire’yi ziyaret ettikten sonra Bayındır’a hareket ettiğini ve yolda Küçük Menderes’i bir köprü ile aştığını belirtmekte, herhangi bir rerferans göstermemektedir.
A. M. Armağan herhangi bir tartışma yürütmeden ve gerekçe göstermeden “Hüseyin Ağa, geçit vermeyen Küçük Menderes üzerindeki köprüyü 1679 tarihinde yaptırarak …” şeklinde bir ifade kullanmaktadır.

Köprünün “klasik tarzda” olduğunu belirten C. Çulpan, F. Tokluoğlu’ndan naklen “Bu köprünün ilk yapılış tarihi ve banisinin adını taşıyan kitabe, bakımsızlık yüzünden okunamayacak derecede yıpranmıştır.” şeklinde bir bilgi vermekte ve M 1683/84’ün köprünün inşa tarihi kabul edilebileceğini ifade etmektedir. Bu tarih, Tire eşrafından Hamza Ağa’nın yaptırdığı Yeniceköy Camii’nin tarihidir.
Köprünün “klasik tarzda” olduğunu belirten C. Çulpan, F. Tokluoğlu’ndan naklen “Bu köprünün ilk yapılış tarihi ve banisinin adını taşıyan kitabe, bakımsızlık yüzünden okunamayacak derecede yıpranmıştır.” şeklinde bir bilgi vermekte ve M 1683/84’ün köprünün inşa tarihi kabul edilebileceğini ifade etmektedir.

M. Armağan’ın 1832 tarihini vererek “Küçük Menderes köprüsünün ciddi yara aldığı” ve köprü için “11.927 kuruşluk bir onarım payının ayrıldığı”na ilişkin aktarımları da bu faaliyetle ilgili olmalıdır.

Tire’ye 1671’de uğrayan Evliya Çelebi, burada bulunduğu esnada, Hüseyin Ağa’nın biraderleri olarak bilinen Hamza ve Bekir Ağalardan övgüyle bahseder. Kentten ayrılmak üzere olduğu esnada vedalaştığı (olasılıkla kendisini ağırlayan ve dostluk gösteren) kişileri sayarken de bu isimler geçer ve Hüseyin Ağa ismi de zikredilir fakat bu kişi başka bir Hüseyin olsa gerektir.

Bu kardeşlerin yöre eşrafından, Evliya’nın ifadesiyle a‘yan, çok varlıklı kimseler oldukları anlaşılmaktadır. Hamza Ağa'nın M 1683/84 (H l095) tarihinde Yeniceköy Camii’ni, Bekir Ağa’nın ise Tire çiftçilerinin zahire satışını bir yerde toplayan Zahire Loncasını yaptırdıkları kaydedilmektedir. Evliya Çelebi de, Tire’deki hayır işleri arasında 2-3 lüleli çeşmelerden biri olarak “Hüseyin Ağa Çeşmesi”nden de bahseder.

Bu bilgiler ışığında, banisinin ismiyle anılmakta olan köprünün, 17. yüzyılın son çeyreğinde inşa edildiği söylenebilir.

KAYNAK: BÜYÜK MENDERES, KÜÇÜK MENDERES ve GEDİZ HAVZALARINDAKİ TÜRK DÖNEMİ KÖPRÜLER ( Ender ÖZBAY )
FOTOĞRAFLAR: EROL ŞAŞMAZ
Hüseyin Ağa Köprüsü (Tire) Fotoğraf Galerisi