1730 tarihli vakfiyeden, yapının Alanyalı Hacı Veli bin Yusuf bin Veli Ağa tarafından müceddeden (yeni baştan) yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Muhtemelen daha önceki yapı yanmış ya da yıkılmış olmalıdır. Yapıya ait birçok vakıf malından ve caminin altında bulunan sebilden bahseden Aktepe, 1825 tarihinde cami imamına yönelik bazı şartların yazıldığı belgeden söz etmekte ve bu tarihte de yapının ibadete açık olduğunun anlaşıldığını ifade etmektedir .
Tilkilik Caddesinde yer alan cami halen ibadete açık durumda olup yapısal niteliklerini koruyarak bugüne ulaşmıştır. Kıble duvarına dik dikdörtgen plan şemasına sahip yapı 1960’lı yıllara kadar ticarethane olarak kullanılmıştır. Bu nedenle yapıda gerçekleşen en önemli değişiklik zemin kotunun yaklaşık 60 cm. düşürülmesi işlemidir .
Kuzey cephesi Basmane’den başlayarak İkiçeşmelik Caddesine kadar uzanan ve eski İzmir’in en önemli sokaklarından biri olan Tilkilik Caddesine açılan mescidin adı çevre sakinlerinin anlatımlarına göre bir kerametten kaynaklanmaktadır. Mezarının caminin doğusundaki dut ağacının dibinde olduğu ifade edilen Hacı Veli, caminin hem banisi hem de imamıdır.
Dilden dile dolanan tevatüre göre; Hacı Veli bir gün yastı namazında cemaatin dışarda beklediğini görür ve sorar neden dışardasınız?. Cemaat; “içerisi karanlık mum kalmamış” cevabını verince Hacı Veli haydi bakalım buyurun içeriye diyerek cemaati camiye alır. İçeri giren cemaat her tarafı aydınlık görünce Hacı Veli’nin önemli bir zat olduğunu anlar ve o günden sonra mescidin adı Mumyakmaz Hacı Veli Mescidi olarak anılır.
Yapının doğu, güney ve kuzey cepheleri açık, batı cephenin güney yarısı ise bugün kapalı durumdadır. Doğu cephede, yaklaşık olarak cephenin ortasına yaklaştırılmış dört açıklık dikkat çekmektedir. Her biri taş sövelerle oluşturulmuş bu dört açıklıktan ikisi altta, ikisi de üst kottadır. Alt kotta yer alan ve daha büyük olan pencereler basık kemerli bir düzenlemeye sahiptir. Kilit taşları hafifçe dışarıya doğru çıkıntı oluşturan profilli başlıklarla hareketlendirilmiştir. Üst seviyede yer alan açıklıklar ise daha küçük olup yuvarlak kemerlidir. Söveleri dışında herhangi bir özellik arz etmezler). Bu düzenleme aynı şekilde yapının batı cephesinde de uygulanmıştır. Güney cephe de ana hatlarıyla benzer bir düzenlemeye sahiptir. Ancak bu cephede basık kemerli ve taş söveli alt iki pencerede kilit taşı vurgusu bugün bir duvar parçası görünümüne dönüşmüştür. Bu müdahalelerin muhtemelen tuvaletin inşası sırasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Genel olarak bakıldığında sıva ve tadilatlar söz konusu minare kaidesi kurgusunu gizlemektedir .
Mumyakmaz Camii’nin kuzey cephesinde üç birimli bir soncemaat yeri bulunmaktadır Doğu ve güney cephelerde takip edilen saçak geçişi düzenlemesinin soncemaat yeri saçak geçişinde de yer alıyor olması iki olasılığı akla getirmektedir. İlk olasılık; soncemaat yerinin yapı ile çağdaş olduğudur. İkinci olasılık ise yapılan kapsamlı bir tadilatta soncemaat yerinin ilave edildiği ve tüm cephelerin hem sıva hem de süsleme açısından elden geçirildiğidir.
Harimde dikkat çeken en önemli husus; doğu, batı ve kuzey duvarların alt kesimlerinde bulunan sekilerdir. Yukarıda da ifade edildiği gibi bu sekiler, yapının ticarethane olarak kullanıldığı dönemde gerçekleştirilen zemin kotu düşürme işleminin bir sonucudur. Yani neredeyse içerde temel seviyesine inilmiştir. Bu nedenle harim pencerelerinin oldukça yüksekte kaldığı görülmektedir.
Harimde dikkat çeken bir başka uygulama mahfil katıdır. İlk yapıda bulunmadığı tahmin edilen bu uygulamanın ahşap malzemeli olarak yapıya sonradan ilave edildiği, uygulamanın ise oldukça acemice gerçekleştirildiği mahfil katının pencere ve harim giriş aralığı kemerlerini kesmesinden anlaşılmaktadır. Dikdörtgen plan şemasına sahip harim, ahşap malzeme ile oluşturulmuş ortada bir kubbe, kuzey ve güneyde ise düz tavan şeklinde düzenlemeyi gündeme getirmiştir
KAYNAK: HARUN ÜRER ( İZMİR KENT MERKEZİNDEKİ CAMİ VE MESCİTLER)
KİTABELERİN TÜRKÇE AÇIKLAMALARI: MUSTAFA GÜRELLİ
FOTOĞRAFLAR: EROL ŞAŞMAZ
MUMYAKMAZ HACI VELİ CAMİİ-MERKEZ Fotoğraf Galerisi