847 ve 848 sokaklar köşesinde, avlusundaki asırlık serviler ve mezarlıkları ile güzel bir camidir. Eskiden yanında sıbyan mektebi vardı. Evliya Çelebi bu camiinden bahsettiğinden, XVII. yüzyılda yapılmış olmalıdır.
Hacı Mahmut Cami giriş kapısındaki bilgi panosunda HOCA EL HAC MAHMUT SANİ EFENDİ CAMİİ ŞERİF-İ VAKFI ‘na ait olduğu ve Hacı Mahmut Efendi tarafından 18.yüzyılda yapıldığı yazılıdır.
Yapı dikdörtgen plana sahip olup, üzerini mihrabın önünde tromp geçişleri olan küçük bir kubbe, diğer kısımlarda ise, kiremitli düz bir çatı örtmektedir. Kuzey cephesinde son cemaat yeri bulunmaktadır. Yapının kitabesi yoktur, ancak haziresinde devrine kadar inen mezar taşları bulunmaktadır.
Mahmut Camii Haziresi:
Kemeraltı Caddesi ne açılan çok işlek İkinci Beyler Sokağının sonunda, ibadete açık olan Hacı Mahmud Camisinin batısındadır. Hazirenin yanındaki cami lojmanı ve bitişiğirıdeki umumi tuvaletler, küçük bir alana sıkıştırılmış olan kitabelerin durumu hazireye tecavüz edilmiş olduğu hissini uyandırmaktadır. Ancak, bu hazireye İzmir de 1933 yılından evvel kaldırılan kabristanlardan bazı mezar taşlarının getirildiğini öğrenmiş bulunuyoruz: Burada yirmi biri erkek, onyedisi kadın olmak üzere otuz sekiz mezar kitabesi bulunmaktadır.Birbirine çok yakın ve girift bir biçimde bulunan kitabelerin arasında üç mezar dikkati çekmektedir. ilk dikkat çekici mezar Kadri Paşaya ait üstü açık lahit biçiminde olup yanları girlandlı6, mermerden yapılmış olanıdır. Kabrin kuzey yönündeki mezar, eşi Üftade Hanıma ait olup pehle taşına oturtulmuş bir şahide ve bir ayak taşı vardır. Üçüncü dikkat çeken mezar, hazirenin kuzeydoğusuna düşeni, Ordu Katiplerinden Mirliva Mesut Paşanın oğlu Mehmed Murad Beye ait olınıdır. Burada şahide ve ayak taşı silindir (üstüvani) biçimindedir. Hazirenin güneydoğusundaki çevresi ince duvarla belirlenmiş mezarın kitabe ve ayak taşı yoktur.
KİTABELERİN TÜRKÇE AÇIKLAMALARI: MUSTAFA GÜRELLİ
FOTOÄžRAFLAR: EROL ÅžAÅžMAZ