|
|
|
| DUYURULAR | |
|
|
|
|
|
|
|
|
Güzelhisar Kalesi - (Aliağa )
Güzelhisar köyü İzmir’in Aliağa ilçesine bağlı nüfusu binden az bir yerleşim birimidir.
Güzelhisar’ın çevre ilçe ve illere uzaklığı:
Güzelhisar-İzmir : 66 km
Güzelhisar-Aliağa : 5 km
Güzelhisar-Menemen : 31 km
Güzelhisar-Manisa : 43 km
Aliağa ilçesinin doğusunda, Güzelhisar Çayı’nı karşıdan gören tepeciklerin üzerinde kurulmuştur. Köyün girişindeki Kocatepe üzerindeki birkaç bina hariç ilçeden Güzelhisar’a doğru yaya veya araçla geldiğinizde yerleşim yerlerini göremezsiniz. Manisa istikametinden gelip de Güzelhisar Barajı yakınlarından köye doğru baktığınızda, ise camileri, evleri ve okulu rahatlıkla görebilirsiniz. Hangi yönden bakılırsa bakılsın etrafındaki tepeciklerle gerçekten bir hisar görünümündedir ve ovaya yukarıdan bakmaktadır.
Doğusunda Çıtak köyü, Dumanlı Dağı, kuzeydoğu yönünde Uzunhasanlar ve Karakuzu köyleri yer alır. Güneyinde Sivriler tepeleri ve daha gerilerde Şehitkemal köyü (eski Öküzköy) bulunur. Batıda ise Samurlu köyü ve Aliağa ilçesi, kuzeyde Çaltılıdere ve Çoraklar, kuzeydoğuda Yeni Karaköy vardır.
1671 yılında Çelebi, İstanbul’dan Bergama’ya uğramış, burada ablasının mezarını ziyaret etmiştir. Aynı yıl temmuz ayı ikinci yarısında Kaza-i Güzelhisar’a gelmiş ve burada bir gün öğleden sonra ve bir gece konaklamıştır. Buradan önce güneye doğru Arapderesi ve Öküzköy yoluyla Gediz’e doğru ilerlemiştir. Önce Foça’ya gelmiştir. Kalenin tamirinde İzmirli Ahmed Ağa’ya yardım etmiştir. Daha sonra Melemen üzerinden İzmir Sancağı’na uğramıştır.
Eserinde Güzelhisar konusu kısaca şu şekilde geçmektedir:
“Melemen Güzelhisarı; Gazi Hüdavendigar ...de Sarhan Bey elinden almıştır. 150 akçe kazadır. Kalesi bir bayır üzerinde viranca dörtgen şeklindedir. Aşağıda varoşu 800 toprak ve kiremit örtülü evlerdir. 8 mahalle, 13 mihraptır. Cami, han, hamam ve mektepleri vardır. Havası o kadar latif değildir.
Pamuğu, simsimi (susam), kavunu, karpuzu çoktur. Buradan da kıbleye korkunç tehlikeli yollar geçerek gittik”.
Çelebimiz Güzelhisar’ı Gazi Hüdavendigar’ın (I. Murad) Saruhanoğlu’ndan aldığını belirtse de, gerçekte onun oğlu Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlılara geçmiştir.
Kalesi bayır üzerinde denilen yer, şimdi bizim Kocatepe (ya da sadece tepe) dediğimiz yerdir. O gün de viranca olan kalenin temel kalıntıları günümüzde de dikkatli gözler tarafından tespit edilmektedir. Varoş, sur dışı mahalleleri kasteder. Tüm kasabanın etrafında sur yoktur. Burada anlatılmak istenen Mustafa Dede türbesiyle Balaban Deresi arasındaki yerleşimdir.
Gerçekten onyedinci yüzyıl ikinci yarısında 800 ev varsa, nüfus 3000’in üzerinde olmalıdır. 1530’da iki mahalle varken, 1671’de 8 mahalle oluşu şaşırtıcıdır. Tabakhane, Bölücek, Cami mahalleleri dışında diğerlerinin adı belirsizdir. Ancak bugün Lalelik dediğimiz mevkide eski yerleşim yeri olduğu söylenmektedir.
Yılmaz Öztuna 13 mihrap yerine 2 cami, 11 mescid diye belirginleştirmiştir. İki cami eski şekliyle olmasa da halen ayaktadır. Mescidlerin üç tanesinin yeri belirlenebilmiştir. Bunlar Lalelik’te su deposunun altında, ilk büyük mezarlığın köşesinde ve Mustafa Karadayı’nın evinin güney yönünde yer alan büyük melengiç ağacı dibindedir. Çıtak’ta Ahmet Dede yatırı yanındaki mescidler gibi olanlar da bu sayıya dahil olmalıdır.
Güzelhisar’daki hanın yeri belirlenememiştir. Çarşıya yakın yerde olduğunu tahmin ediyorum. Kaç adet sıbyan mektebi (ilkokul) olduğu bilinmese de en azından camilerin yanında birer okul olduğu yaşlılarca söylenmektedir. Yaz mevsiminde poyrazın çok kuvvetli estiği dönemde Güzelhisar’dan geçen Evliya Çelebi havasını pek hoş bulmamıştır.
Başlıca önemli ürünleri pamuk, susam, kavun ve karpuzdur. Bu ürünlerin diğer ürünlere göre daha çok ekimi yapılmaktadır. Kavun ve karpuzun develere, kağnılara yüklenip şimdiki Aliağa ilçesi iskelesinden adalara taşındığı yaşlılarca söylenmiştir. 1955 yılı öncesi Güzelhisar Çayı Kozlar mevkisinde o ünlü kavun ve karpuz hala çok miktarda ekilmekteydi. Saruhanoğulları bölgesinin son ünlü tarihçisi Çağatay Uluçay Evliya’dan alıntı yaparak “Memduhatından penbesi ve semsemi ve kavun ve karpuzu çoktur” deyip seyahatnamenin 9 C. ve 82. sayfasını kaynak göstermektedir. Pamuk, susam, kavun ve karpuzun övülecek derecede bol olduğu belirtilmiştir.
KAYNAK: GÜZELHİSAR ALİAĞA ÇEVRESİ İLE BİRLİKTE (CEVAT YILDIRIM)
FOTOĞRAFLAR: EROL ŞAŞMAZ |
Güzelhisar Kalesi - (Aliağa ) Fotoğraf Galerisi
| | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | |
|