Tarihi Mekanlar Kişisel Ansiklopedi Erol ŞAŞMAZ
  İZMİRİN MÜZELERİ
  İZMİRİN ENDÜSTRİ MİRASI
  İZMİRİN LEVANTEN EVLERİ
  İZMİRİN ÖZEL MEKANLARI
      KARŞIYAKA MEKANLARI
      NARLIDERE MEKANLARI
      GÜZELBAHÇE MEKANLARI
      GAZİEMİR MEKANLARI
      KINIK MEKANLARI
      KARABAĞLAR MEKANLARI
      BERGAMA MEKANLARI
      BORNOVA
      MERKEZ MEKANLARI
      MENEMEN MEKANLARI
      TİRE
      ÇİĞLİ
      ALİAĞA MEKANLARI
      BALÇOVA MEKANLARI
      BAYINDIR MEKANLARI
      BAYRAKLI MEKANLARI
      BEYDAĞ MEKANLARI
      BUCA
      ÇEŞME MEKANLARI
      DİKİLİ MEKANLARI
      FOÇA
      KARABURUN MEKANLARI
      KEMALPAŞA
      MENDERES MEKANLARI
      ÖDEMİŞ MEKANLARI
      SEFERİHİSAR MEKANLARI
      SELÇUK
      TORBALI
      URLA MEKANLARI
  İZMİRİN ÖREN YERLERİ
  İZMİRİN İLÇELERİ
  İZMİRİN CAMİLERİ
  İZMİRİN KİLİSELERİ
  İZMİRİN ANITLARI
  İZMİRİN ŞEHİTLİKLERİ
  İZMİRİN HANLARI
  İZMİRİN HAMAMLARI
  İZMİRİN KAPLICALARI
  İZMİRİN ÇEŞMELERİ
  İZMİRİN SU KEMERLERİ
  İZMİRİN KÖPRÜLERİ
  İZMİRİN KALELERİ
  İZMİRİN SAAT KULELERİ
  İZMİRİN TÜRBELERİ
  İZMİRİN MEDRESELERİ
  İZMİRİN KERVANSARAYI
  TARİH VE KÜLTÜR TURİZMİ

Mail listemize abone
olun, güncel
yayınlarımızdan
haberdar olun!

Bunun için,
Lütfen mail adresinizi girin.
  Ana Sayfa   |  İletişim   
ESKİ OSMANLI GÜMRÜK BİNASI VE KİTABELERİ – KONAK MERKEZ

İzmir'e Modern Rıhtım ve Gümrük Binası Yapma Girişimleri

1605 yılından itibaren İzmir gümrük gelirleri Batı Anadolu'daki diğer liman kentlerini geride bırakmaya başladı. 1606-1607 yıllarında İzmir gümrük gelirleri, diğer limanların gümrük gelirlerinden fazladır.

Goffman'a göre, 1630 yılına kadar gümrük gelirlerinin değişmez mültezimleri Yahudi bankerlerdir• Bu tarihten sonra Türklerin de "emin" ünvanıyla İzmir gümrüğünü yönettiği bilinmektedir. Örneğin, 1675 yılında İzmir Gümrük Emini Hüseyin Ağa'dır. XVIII. yüzyılda ve XIX. Yüzyılın başlarında Katibzadeler de zaman zaman İzmir gümrüğünü yönetmişlerdir.

İzmir'in gelişmesini çok yakından takip ettiği anlaşılan Köprülüzade Fazıl Ahmed Paşa (1661-1676), bu kentte bir bedesten ve iki han yanında bir de gümrük binası yaptırmıştır. Gümrük emini evini ve bürosunu bu yeni binaya taşımıştır. Bu yapılanma, İzmir'de kaçakçılığın önlenmesine yönelik olmakla beraber, kesin bir çözüm değildi.
Gemilerin yükleme ve boşaltına işlemleri sırasında çekilen güçlükler ve kaçakçılığın sürmesi 1862'de "denizde sal üzerinde demir parmaklıklarla çevrilmiş bir kordon yapılması" fikrinin oluşumuna sebeb oldu.

Bu sıralar da İzmir-Aydın ve İzmir­Kasaba (Turgutlu) demiryolları inşaatının hızla devamı ve 10 Ekim 1865'te İzmir­Manisa, 10 Ocak 1866'da İzmir-Turgutlu ve 7 Haziran 1866'da İzmir-Aydın demiryollarının işletmeye açılması İzmir Limanı'nın ciddi bir şekilde düzenlenmesi düşüncesini geliştirdi.

İzmir Rıhtımı ve Gümrük Binası

1867'de bir İngiliz firmasına verilen İzmir rıhtımı imtiyazı, inşaat başladıktan kısa bir süre soma Fransız Dussaud kardeşlerin eline geçti. Rıhtımın birinci bölümü 1876'da, başlangıçta rıhtım resmi vermek istemeyenler için doğal haliyle bırakılmış 100 arşınlık (75.8 m.) ikinci kısım da 1880'de tamamlandı.

Rıhtımın ikinci kısmının yapılması için 9 Nisan 1878'de imzalanan ve 13 Mayıs 1878'de II. Abdülhamid (1876-1909) tarafından onaylanan mukavelenamenin onuncu maddesine göre, Dussaud kardeşler kumpanyası bütün masrafları kendilerine ait olmak üzere bir gümrük binası yapmayı kabul etmişlerdir. Mukaveleye göre gümrük binasının köşeleri ve söveleri taştan, kirişleri demirden, diğer yerleri tuğladan olacak ve bir yıl içinde tamamlanacaktır .

Bazı araştırıcılar, ek rıhtım ve gümrük binası inşaatının 1880 yılında tamamlandığını ve açıldığını yazarlar. Burada yayınladığımız ilk gümrük binasının kitabesinde inşa yılı rakamla H.(1296 / M. (1879)'dır. Kitabede, tamıyeli düşürülmüş tarihteki ebced hesabı da 1296'dır. Bu hicri yıl, 26 Aralık 1878'de başlar, 14 Aralık 1879'da sona erer. Bu bilgilerin ışığında, binanın yapım yılım 1879 olarak kabul edebiliriz. Bu arada hemen belirtmeliyiz ki sözleşmeye göre de binanın 1879 yılında tamamlanması gerekmekteydi. Gümrük binası, dev rıhtım inşaatının çok küçük bir bölümünü oluşturduğundan, açılışının rıhtımla beraber 1880 yılında gerçekleşmiş olduğu düşünülebilinir.

(Bkz. Kitabe I; Şek.1).

Çeviri:

Şah-ı İskender-eser Abdülhamid-i yemm-himem
Emr iderse bahr olur bir berrde derya ru-nüma
Vezne gelmez himmeti tahmine sığmaz kudreti
İşte İzmir Gümrüğü bürhan-ı bahs-i müddea
Sa'dıya yüzde sekizle eyle tarihin hisab
Tarh idildi gümrüğe resm-i bihin üzre bina
296

Birinci kitabe
Büyük iskender gibi olan II.Abdülhamid’in gayretleri, çabaları da deniz gibidir. O emrederse deniz, bir karadan görünen derya olur. O gayretleri ölçüye ,kudreti tahmine sığmayan bir padişahtır. Bu iddialı sözlerin delili de İzmir gümrük binasıdır. Şair Sa’di ,tarihi yüzde sekizle düşürdü.
1296 (1878-1879)
İnşaa edilen yeni bir bina için yazılan kitabe 1888 tarihlidir.

İkinci Kitabe .


1-İzmir Osmanlı ve Efrenç Gümrükleri daireleriyle demir (timür) örtüler ve çeşme Hasan Paşa-zade sa’adetlü Muhiddin.
2-Hamdullah Beyefendi hazretleri Rüsümât Nazırı iken inşa edilmiştir sene
1304 (1888)



Yeni Gümrük Binası ve Çeşme İnşası

Dussaud kardeşler tarafından yapılıp 1880 yılında açılışı yapılan gümrük binası ve ambarları ihtiyaca cevap vermediğinden yenilerin yapılması gerekti. Özellikle çalışanların yer darlığı ve depo gereksinimi söz konusudur. Bu sıkıntıların önünü almak için aynı alanda yeni bir gümrük binası ve antrepo yapımına girişilmiştir.
Kitabeye göre: İzmir Osmanlı ve Efrenc gümrükleri daireleriyle, demir örtüler ve çeşme, İzmir Rüsümat Nazırı Muhiddin Hamdullah Bey tarafından yaptırılmıştır.
İzmir'de yayınlanan Hizmet Gazetesi, inşaata ilgi göstermiştir. Hizmet Gazetesi'nden öğrendiğimize göre, 1887 yılı içinde büyük paralar harcanarak yapımına devam edilen gümrük binası ve ambarlarının tamamlanmasına Düyun-ı Umumiye Müdürlüğü'nün bir kaç memurunun kaldığı bina engel olmaktadır. Gümırük Müdürlüğü'nün, Düyun-ı Umumiye Müdürlüğü'ne yaptığı başvuruların sonuçsuz kalmasını, Hizmet Gazetesi, "şayan-ı teessüf' bir davranış olarak nitelemektedir.
Düyfin-ı Umumiye binasına dokunulmadan tamamlanan gümrük binaları ve depoları 31 Mart 1888 tarihinde büyük bir törenle hizmete açıldı. Açılış törenine, o sırada Suriye Vilayeti valiliğine atandığı için Hizmet Gazetesi'nde "Aydın Vilayeti vali­ i sabıkı" olarak nitelenen Nazif Paşa, vilayet erkanı, Cemiyet-i Rüsumiyye azasından Mustafa Beyefendi, Rüsumat Nezareti erkanı, İzmir'deki dini cemaatlerin liderleri (rüesa-yı diniyye) ve İzmir'in ileri gelen tüccarları hazır bulunmuşlardır.
Rüsumat Nezareti müsevvidlerinden Rıza Bey'in, Cemiyet-i Rüsumiyye azası Mustafa Beyefendi adına yaptığı konuşmanın ardından İzmir Rüsumat Nazın Muhiddin Bey, İzmir Rüsumat Müdiriyeti Tahrirat başkatibi Razi Bey ve Ticaret Odası başkatibi Agop Efendiler de yaptıkları konuşmalarda özellikle Sultan II. Abdülhamid'i göklere çıkarmışlardır.
Hizmet Gazetesi, Rüsumat dairelerinin iç bölmelerinin çok güzel yapıldığını, müdür ve muamele memurları için yapılan dairelerin mükemmel olduğunu kaydetmektedir.
Üçüncü Kitabe Çeşme kitabesi olup 1886 tarihlidir
Yeni gümrük binası kitabesi ve bu kitabede sözü edilen çeşmenin kitabesi 1304 yılına aittir. Çeşme kitabesinde noktalı harflerle düşülen tarih de 1304 yılını vermektedir. Bu nedenle buradaki tarihin hicri olduğunu düşünüyorum. 1304 hicri yılı 30 Eylül 1886'da başlamış ve 18 Eylül 1887'de sona ermiştir. Hizmet Gazetesi yapının açılışını 1888 senesi olarak vermektedir. Buna göre kitabenin metıni yapının bitiminden önce hazırlanmış, bir başka deyişle H.1304 (1886/1887)'de biteceği düşünülerek tarihlendirilmiştir. Açılış töreni sırasında kitabedeki 1304 senesini görenler de duruma şaşırmamış olmalıdır, çünkü 1304 Rumi senesi de 1888 senesini karşılamaktadır.


Üçüncü Kitabe Çeşme kitabesi olup 1886 tarihlidir.

Yenbû’-ı adl u merhamet
Şahinşeh-i derya semûh
(Abdülhamid Ha)n-ı kerim
Sultan-ı İskender-futûh
Kıldı bu dikleş çeşmeyi
Zib-i nazar-gah-ı vuzûh
Abdest alub içtikce su
Erbâb-ı tevhid ü fütûh
Ol şa içün kılsun taleb
Dergâh-ı Hak’dan ömr-i Nûh
Tarih-i menkutun Didim
Âb-ı tarâvet-bahş-ı rûh
1304 / (30.9.1886-18.9.1887)

Abdülhamid Han ,adalet ve merhamet kaynağıdır, derya kadar cömert, şahlar şahıdır ; Sultan (Büyük) İskender gibi galiptir, zafer sahibidir. Bakıldığında aydınlık, süslü bu gönül çekici çeşmeyi yaptı. Tanrı’nın birliğine inananlar ,gönülleri ferah olanlar)?,su içip ,abdest aldıkça O Şah (Abdülhamid) için Tanrı’dan Nuh’un ömrü gibi (uzun bir ömür) talep etsinler. Tarihini noktalı harflerle dedim. Gençlik suyu (insana) canlılık veriyor.

Tarihi Gümrük binamız Türk kültürü açısından çok önemlidir.

1-Ön cephede bulunan okunamayacak şekilde silinmiş kitabesi. Ne yazık ki ne yazılı olduğunu bilinmemektedir.

2-Binanın ön iki giriş kapısının sağında ve solunda bulunan iç içe geçmiş üç ay yıldız kompozisyonu bulunmaktadır. Türk Kadını Biçki Dikiş Yurdu diplomasında ve Enver Paşa’ya hediye edilen silahların üzerinde bu figür bulunmaktadır. Saat Kulesi gibi İzmir’e has motiftir.

3- Atatürk 2 Şubat 1923 günü Lozan görüşmeleri hakkında “Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık istiyoruz” sözlerini Gümrük binasında söylemiş olmasıdır.
4- Reşit Çağın ve Aydoğan Demir’in ortaya çıkarttıkları kitabelerdir.

Aydoğan Demir aşağıdaki bilgileri verir.

İzmir Rıhtımı ve Gümrük binası inşaatı 1876’da bir İngiliz firmasına verilen imtiyazla başlar , kısa bir süre sonra Fransız Dussaud kardeşlerin eline geçer 1880 de tamamlanır. Ek rıhtım binası inşaatı 1880 de tamamlanır.
İlk kitabe 1878 tarihlidir.

Tarihi Gümrük binamızın bir bölümünü 9 Eylül 1922’den beri Deniz Kuvvetlerimiz kullanıyordu. Çaka Bey Rıhtımında Refakat ve Karakol Filomuz Çakabey Komodorluğu bayrağımızı dalgalandırıyor, İzmir’in en güzel manzaralarından birini sergiliyordu. İzmir Fatihi Çaka Bey’in meydana büstü de dikilmişti. Gümrük binasının restorasyon konusu gündeme gelince “gemiler gitsin, gemilerin ne işi var? Harp gemileri gitsin Yatlar gelsin denilerek yat limanı maketleri sergilenmeye resimleri gösterilmeye başlandı .

Sonunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı 15.8.2010 günü Çaka Bey Rıhtımından gemilerini çekti. Bu durum “Asker Çaka Bey’i bıraktı” başlığıyla basında yer aldı. İzmir güzel bir manzarasından yoksun kalmış oldu.

Deniz Kuvvetlerimizin Çaka Bey limanını tahliye edeceğinin belli olduğu dönemde son Filotilla Komodorlarından Dz.Kur.Alb.Reşit Çağın tarihe geçecek bir hizmet yaptı. Depoda bulunan eski Türkçe yazılı üç mermer kitabenin bulunduğu bilgisini paylaştı, araştırılmasına izin verdi .
Kitabelerin varlığını İlim çevrelerine duyuran Reşit Çağın’a ,İzmir Gümrük Binası Kitabeleri makalesini yazan Aydoğan Demir’e şükran borçluyuz, bu çalışmada emeği olan İnci Kuyulu, Sabri Sürgevil, Ertan Daş, Mürvet Özer’ de teşekkür ederiz. Bu hocalarımızın Gümrük binası kitabeleri araştırması sırasında çektikleri fotoğrafları ve düşüncelerini paylaşmalarını bekliyoruz.

Çakabey rıhtımı meydanında Çaka Bey’in büstü, rıhtıma bağlı gemilerimizin dalgalanan sancaklarının güzel görüntüsü halkın büyük ilgi gösterip hayranlıkla izlediği törenler ,karaya çıkan babalarını, eşlerini, sevgililerini bekleyenler ,acı tatlı hatıralar ,hafızalarda silinmez izlerini bırakarak 2010 yılında sona erdi. Bir tarih kapandı. Harp Gemilerimiz son defa yapılan törenin ardından demir alarak Çakabey Limanını terk etti. Güney Deniz Saha Komutanlığı Refakat ve Karakol Filotilla Komutanlığı, Konak Pier Yönetimine sorumluluğundaki alanları terk etti. Sorun da o zaman başladı. İzmir tarihi için çok önemli olan üç kitabe ne oldu ? Son derece büyük ve ağır olan kitabeleri Güney Deniz Saha Komutanlığının alıp sorumluluğundaki bir başka bölgeye taşındığı yönünde denizci çevremizde yaptığımız araştırmada bir bilgi edinemedik.

Her üç kitabede geçen ifadeler Eski Gümrük binamızın II.Abdülhamid dönemi eseri olduğunun kanıtıdır.

-Bu iddialı sözlerin delili de İzmir Gümrük binasıdır, -İzmir Osmanlı ve Efrenç Gümrükleri daireleriyle demir (timür) örtüler ve çeşme Hasan Paşa-zade sa’adetlü Muhiddin Hamdullah Beyefendi hazretleri Rüsümât Nazırı iken inşa edilmiştir. - Tanrı’nın birliğine inananlar ,gönülleri ferah olanlar)?,su içip ,abdest aldıkça O Şah (Abdülhamid) için Tanrı’dan Nuh’un ömrü gibi (uzun bir ömür) talep etsinler.
Bu bilgilerin ışığında diyoruz ki: İzmir Eski Gümrük binasının yabancılar tarafından yapılmış olduğu yönündeki bilgi yanlıştır ,değiştirilmesi gerekir. Eski Gümrük Binamız II.Abdülhamid’in ,Hamidiye İstihkamı Hümayunu gibi İzmir’e yadigarıdır.

Son derece değerli ,taşıması zor ve ağır üç kitabenin nerede olduğu bilinmemektedir. II.Abdülhamid’in İzmir’e yadigarı Gümrük binasının tapusu üç kitabe kayıptır. Bulunması İzmir tarihi için önemlidir.

KAYNAK:İZMİR GÜMRÜK BİNASI KİTABELERİ (AYDOĞAN DEMİR / CELAL ÖCAL )
ESKİ OSMANLI GÜMRÜK BİNASI VE KİTABELERİ – KONAK MERKEZ Fotoğraf Galerisi