Bornova Ovası’na nazır bir alanda kurulmuş olan Kokluca, Cumhuriyet Dönemi’nde Altındağ olarak isimlendirilmiş ve köy merkezi günümüzde “Eskiköy” olarak adlandırılmaktadır.
İzmir’e gelen birçok seyyah tarafından da ziyaret edilen köylerden olan Kokluca’nın fiziki görünümü hakkında bir gravür ve 1880li yıllara ait fotoğraftan bilgi edinmek mümkündür. Kokluca yazılı gravürde evler daha sık ve kalabalık verilmiştir . Bir kiliseye ait çan kulesinin de dikkat çektiği fotoğrafta , evler tıpkı J.F. Michaud’un bir yaz ayındaki gezisinde tanımladığı gibi hepsi birbirinden bağımsız ve bahçe içindedir.
Nüfusunun tamamına yakınının Rum olduğu söylenen Kokluca’da geçim kaynağının bağcılık olduğu bilinir. Köyde G. Flaubert’in belirttiği gibi eski bir caminin de bulunması bu köyün de bazı köyler gibi kimlik değiştirdiğini düşündürmektedir.
Bir başka anlatımda ise Kokluca’nın daha önce bir Türk Köyü olduğu ve Türklerin buradan ayrılmasından sonra muhtemelen harap olmuş bir caminin restore edilerek kiliseye dönüştürüldüğü, hatta bu yapıyı bazı Türklerin ziyarete geldikleri de belirtilmektedir.
Acı Çeşme’nin etrafında yaşayanlar da doğu-batı yönlü, dikdörtgen planlı caminin kiliseden çevrildiğini belirtseler de bunun doğruluğu ancak yapıda gerçekleştirilecek rölöve ve restorasyon çalışmaları sırasında tam olarak anlaşılabilecektir.
Kesin olmamakla birlikte 1 No.lu Çeşme’yi 18. yüzyıla,batıdaki 2 No.lu Çeşme’yi de 19. yüzyıla tarihlendiren sanat tarihçiler göre Eskiköy cami de 1 No’lu Çeşmenin yapım yılı olan 18. Yüzyıla tarihlenebilir.
Cami enine dikdörtgen planlı ve kırma çatılı olarak yapılmış olup, çatısı kiremit kaplıdır. Tek şerefeli minaresi yığma taş ve tuğladan yapılmıştır. Cami içi sade görünümlüdür.
Kaynak: Hasan Uçar, “İzmir Kokluca Köyü’nde Üç Osmanlı Çeşmesi”, History Studies / ve köy halkından faydalanılmıştır.