Yağhanelerin ve zeytinyağı fabrikalarının tipolojileri bölgenin coğrafi ve demografik yapısına, yapıların konumu ve yerleşim alanı ile ilişkisine, yapıların üretim kapasitesine ve yapıların işletme biçimlerine göre değişiklik göstermektedir.
Bölgenin bulunduğu coğrafyadaki zeytin alanlarının büyüklüğü o bölgedeki zeytinyağı üretiminin artmasına ve üretim yapısı ölçeklerinin büyümesine neden olmaktadır.
Bölge topografyasının büyük yapılara izin vermediği durumlarda ise küçük ve orta ölçekli çok sayıda işletmenin bölgeye yayıldığı görülmektedir. Yine coğrafyaya bağlı olarak bölgenin iklimi de yapı tipolojisinin değişmesine neden olabilmektedir. İklimin kısmen daha sert olduğu alanlarda bulunan üretim tesislerinde zeytin depolama alanları kapalı ambar ve depo şeklinde oluşturulurken, iklimin daha yumuşak olduğu alanlarda bulunan tesislerde açık dökek alanları ve havuzlar oluşturulmuştur.
Yapılar konumu ve yerleşim alanı ile ilişkisine göre yerleşim yerlerinin içinde, yerleşim yerlerinin çeperlerinde ve kırsal alanlarda olmak üzere üç farklı şekilde konumlanmıştır.
Kırsal alanlarda konumlanan yapıların daha büyük parsel alanlarına sahip olduğu ve zeytinyağı işleme tesisleri dışında mevsimlik işçi çalıştırdıkları için konaklama ve hamam gibi ek yapılar barındırdıkları görülmektedir. Yerleşim yeri ve yerleşim yeri çeperinde konumlanan yapılarda ise buhar makine ve kazanlarının kullanıldığı yapılarda ortaya çıkan zararlı gaz salımının tehlikesini azaltmak için yükseklikleri yirmi metreyi bulan bacalara yer verilmektedir.
Üretim kapasitesine bağlı olarak, yapıların ölçekleri ve bulundurdukları makine, teçhizat ve araç gereç sayıları değişiklik göstermektedir.
Yapıların işletme yöntemleri ise yapı tipolojilerini etkileyen bir diğer unsurdur. Zeytinyağı işletmesinin tek bir kişiye ait olduğu, zeytin üreticilerinin ücreti karşılığında işletmeye zeytinlerini sıktırdığı modelde işleyen yapılar farklı üreticilerden gelen ürünlerin karışmaması için birbirinden bağımsız çeşitli büyüklüklerde depo, ambar, dökek alanları, metal ve küp zeytinyağı depolama birimlerine sahiptir.
Zeytin üreticileri tarafından kurulan bir kooperatif tarafından çalıştırılan işletme modelinde ise bir önceki yapı tipolojisine benzer bir tipoloji görülürken, fabrika sahibinin tek olduğu ve çeşitli zeytin üreticilerinden aldığı zeytinyağını kendi markası ile sattığı işletme modelinde büyük ve eşdeğer alanlara sahip depolama alanları ve atık biriktirme mekânları bulunmaktadır.
İzmir’in çeşitli bölgelerinde bulunan zeytinyağı üretiminin gerçekleştirildiği yapılar günümüzde zeytinyağı kültürünün tanıkları olarak korunması gereken endüstriyel miras varlıkları haline dönüşmüştür. Bu yapılardan kimisi günümüzde, sahip oldukları bina ve bina grupları, barındırdıkları özgün teçhizat ve donanımlarla nitelikli birer endüstriyel miras yapısı olma özelliğini korurken, kimisi de farklı amaçlarla yeniden işlevlendirilmiştir.
İzmir I Numaralı ve II Numaralı Kültür ve Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlükleri’nde gerçekleştirilen arşiv taramalarında ve ilgili alan yazın taramasında endüstriyel miras unsuru olma özelliği taşıyan İzmir’in çeper ilçelerinde bulunan yirmi üç adet eski yağhane ve zeytinyağı fabrikasına rastlanmıştır. Bu bölümde sırasıyla İzmir’in güneydoğusunda yer alan Ödemiş’te yedi, Bayındır’da iki, Tire’de bir; İzmir’in kuzeyinde yer alan Bergama’da dört, Dikili’de üç, Foça’da bir; İzmir’in batısında yer alan Urla’da üç ve Çeşme’de bir adet yapı olmak üzere toplam yirmi iki yağhane ve zeytinyağı fabrikasına yer verilecektir.
Ödemiş Bölgesinde bulunan bir diğer fabrika Ödemiş Bademli Mahallesi’nde bulunan, 2.816 m2’lik parsel alanına sahip Bademli Zeytinyağı Fabrikası’dır. Zeytinyağı fabrikasının tarihçesine ilişkin kesin bilgilere ulaşılamamıştır. Manisa ve Yerliyurt yaptıkları çalışmada yapının işletme yöntemini tek sahipli ve zeytin üreticilerinin ürünlerini ücret karşılığında fabrikaya sıktırdığı işletme yöntemi olarak tanımlar. Bu işletme yönteminde üreticilerin zeytinlerinin birbirine karışmasının önlenmesi ve kayıt altına alınması gerekir. Bu yönteme dayalı olarak da yapı plan şeması içerisinde birçok ambar veya dökek bulunduğu görülür. Bu işletme yöntemi genellikle orta ve küçük ölçekli kırsal alanlarda yer seçen fabrikalar tarafından benimsenir. Fabrika, ilgili koruma kurulu tarafından 2008 yılında tescillenmiştir.