Yüz elli yıl kadar alaçatı gibi rüzgarı bol olan yerlerde buğdayı öğütmek için kullanılan yel değirmenleri günümüzde turizm amaçlı ziyaret ediliyor.
Alaçatı’nın sembolü haline gelen ‘’Yel Değirmenleri’’geçmişten günümüze kadar ulaşarak zamanında buğdayı una çevirmek için kullanılmış olsalar da günümüzde restore edildi ve bazıları restoran ve kafe olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca Alaçatı’yı tepeden gören bu tarihi Alaçatı Yel Değirmenleri’ne çıkıp tepeden manzarayı seyredebilir, fotoğraf çekebilir, uygun fiyatlara türk kahvenizi yudumlayabilirsiniz…
1850 yıllarından kalma taş yel değirmenleri, büyüklükleri birbirinden farklı dört tane küçük bir tepenin üzerinde kurulmuş. Gün batımı izlemek ve fotoğraf çekmek için ideal bir yer. Yıl boyu rüzgar aldığı için eskiden pek tercih edilmeyen eski bir rum köyü olan Alaçatı, günümüz de Çeşme’nin en popüler yerlerinden biridir.
Alaçatı Değirmenleri Tarihi ve Hikayesi;
Bir zamanlar Rumların yoğunlukla yaşadığı Alaçatı hepsinden önce sadece doğa ile başbaşaydı. Her daim eksilmeyen Alaçatı rüzgarı, buraya yerleşen insanların yaşamlarının da bir parçası oldu. Alaçatı rüzgarı şu an windsurf ve modern rüzgar gülleriyle enerji amaçlı kullanılsa da bir dönem buğday ve un üretimi için işte bu yel değirmenleri kullanılmaktaydı. 18. Yüzyıldan kaldığı düşünülen taş değirmenler şu an 4 tane. İçlerindeki mekanizma artık tabiki çalışmıyor.
Merhum Alaçatı belediye başkanı Nazım Aydoğdu Hatırasını Yaşatmak için Selçuk Yaşar tarafından restore ettirilmiş ve 7 Temmuz 1986 yılında turizme açılmış.