Bayındır, İzmir'in 78 km doğusunda bir ilçedir.
Tarihçe
Bu yerleşim yeri, Kral Yolu üzerinde bulunan Efes-Sard arasındaki önemli noktalardan birisidir. Şimdi ki Ergenli köyünün kuzeyinde Bayındır Kalesi diye bilinen yıkık kale kalıntılarının çevresinin ilk yerleşim yerleri olduğu saptanmıştır. Araştırmalar; yörede sırasıyla MÖ 2000'de Hititlerin,700'de Frigya veLidyalıların, 300'de Roma İmparatorluğu'nun, 395'te Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılması üzerine Doğu Romanın, 1084 yılından sonra Selçukluların, 1308-1425 yılında Aydınoğulları'nın ve 1425'ten itibaren de Osmanlıların egemenliğinde olduğunu ortaya koymaktadır.
Bayındır İlçesinin bir yerleşim yeri olarak ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Araştırmalar, yörede sırasıyla Milattan Önce 3000 yıllarında Hitit'lerin, Milattan Önce 700 yıllarında Firigya ve Lidyalıların, Milattan sonra 900 yıllarında Bizanslıların, 1084 yılından sonra Selçukluların ve 1425 yılından sonra da Osmanlıların egemen olduğu bilinmektedir.
Bayındır İlçe Merkezi Bizanslar döneminde yerleşimin bulunduğu ancak Selçukluların gelişiyle 24 Oğuz Boyundan biri olan Bayındır Türkmen Boyu'nun kendi adıyla yeni bir yerleşim yeri oluşturduğu bilinmektedir. Bir rivayete göre ilk yerleşim Ergenli Deresi kenarında kurulmuş iken bu yerleşim taşkınlıklar yüzünden daha sonra İlçe Merkezinin şimdi bulunduğu yere kaymıştır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Bayındır'ın "Paşa Hası" olduğu belirtilmektedir. Tapu kayıtlarına göre burası şehzadeliği döneminde II. Selim’e verilmiştir. II. Selim Padişah olunca da damatlarından Sadık Paşa'ya 80 akçelik bir has olarak bağışlanmıştır. Şemsettin Sami, Kamus-ül Alam'da Bayındır'da 28 cami Medrese ile 2 Hıristiyan okulunun bulunduğunu yazmaktadır. Kâtip Çelebi ve Alman Tarihçi Philippson eserlerinde Bayındır'ın tarihi ile ilgili aynı paralelde ifadeler kullanmıştır.
Bayındır önceleri bir nahiye merkezi iken 1871’ de Belediye, 1875’ de ilçe merkezi haline gelmiştir. İlçe 30 Mayıs 1919 yılında Yunan işgaline uğramış ve 2.5 yıllık işgalden sonra 4 Eylül 1922 de kurtarılmıştır. Bu tarihe kadar Bayındır ilçesinin nüfus mozaiğinde Çoğunluğu Türk olmak üzere Rum, Ermeni ve Yahudilerinde yaşadığı göze çarpmaktadır. Cumhuriyetin ilanından sonra İzmir iline bağlı bir ilçe merkezi olan Bayındır’ da 1938 yılında ilk planlama haritaları yapılmıştır
İlçe özellikleri
Nüfusu 2008 yılı itibari ile 20500'dir. Verimli toprak özelliğinden dolayı genellikle çiftçilikle uğraşılır. Zengin meyve çeşitleri ve zeytinlikleri vardır. Sanayileşmenin hiç gelişmediği Tire ve Ödemiş ilçeleri arasına sıkışmış olan Bayındır ilçesinin en büyük sorunlarının başında işsizlik gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğunun ilkDarphanesi Bayındır bölgesinde kurulmuştur. İlçe'de her yıl Nisan ayının son haftasında çiçek festivali düzenlenir.
Beldeleri
Zeytinova
Zeytinin ve zeytinyağının cenneti. Beldenin 1 km yakınından akan Falaka Çayına baraj yapımı tamamlandığında belde için çok önemli ekonomik kalkınma sağlanacaktır. Kuraklıktan dolayı azalan yeraltı suları, tarım ile geçinen halk için sıkıntıların en başındadır. Zeytinova barajının planlandığı ancak bir türlü yapımına başlanamadığından dolayı da sıkıntılar devam etmektedir.
Canlı
Tarım ve hayvancılık yoğun olarak yapılmaktadır. Bayındırın diğer bölgelerinde olduğu gibi zeytin ve zeytinyağı önemlidir. Canlı beldesi 1995 seçimlerinden sonra belediye olmuştur.
Ekonomi
Bayındırın ekonomik yapısı temelde tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Verimli toprakları ile İzmir'in gıda deposu konumundadır. Süs bitkisi yetiştiriciliği önemli bir gelir kaynağı olmuştur. Ege'nin büyük bir bölümünde olduğu gibi Bayındır'da da zeytincilik önemli geçim kaynakları arasındadır. Zengin meyve çeşitleri ve zeytinlikleri vardır. İlçe ekonomisinin tarımsal zenginliği sanayisinin gelişmesine temel oluşturamamış, küçük sanayi işletmelerinin dışında bu güne kadar birkaç fabrika kurulabilmiştir. İlçede bir tanesi anonim şirket olmak üzere 16 şirket faaliyet göstermektedir. İlçede zeytinyağı fabrikaları da mevcuttur. Ayrıca çiftçiler ilçede bulunan Tariş'e ürünlerini satabilmektedirler. İlçede tarım, gün geçtikçe hayvancılığa doğru kaymıştır. Köylerde yapılan tarımın önemli bir bölümünü silajlık mısır tarımı oluşturmaktadır. İlçede küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık da mevcuttur. İlçede turizm gelirleri fazla olmamakla birlikte, turizm keşfedilmeyi bekleyen bir potansiyeldir.