Tekke Köyü Türbesi Bergama İlçesinin Zeytindağı mevkiinde bulunmaktadır. İzmir – Bergama karayolunun Bergama’ya doğru giderken Zeytindağ Çandarlı kavşağını 2-3 km. geçtikten sonra yoldan sağa doğru 1 km. kadar içerde bir tepenin üzerindedir. Türbenin kime veya kimlere ait olduğu bilinmemektedir. Tekke köyüne ait bir mezarlığın içinde bulunmaktadır. Mezarlık günümüzde de Tekke Köylüleri tarafından halen kullanılmaktadır.
Türbenin giriş bölümü yuvarlak kemerli blok taşlarla yapılmış olup, türbenin içi iki bölümden oluşmaktadır. Malzeme düzgün taş arasına tuğla dizileri ile oluşmuştur. Kapının sağında olan pencere dikdörtgen formlu olup, söveleri taş bloktur. Üstünde dikdörtgen taş üzerinde yuvarlak form içinde çiçek rozeti yer almaktadır. Girişin sağında ve solunda yan cephede birer pencere bulunmaktadır. Giriş kapısında kemer içi genişliğinde ve diğer kısımlarda mezarlar yer almaktadır. Mezarlık alanı içinde eski mezar taşları ve yerlerde yoğun seramik görülmüştür. Bu alanda ve çevrede arkeolojik çalışmaların yapılması gerekmekte ve türbenin de koruma altına alınması gerekmektedir.
Türbenin kitabesi yoktur. Giriş kapısının sağında ve solunda birer, kapının tam karşısında 3 adet, giriş kapısının sağ tarafında ayrı bir bölmede 3 adet daha mezar bulunmaktadır. Mezarların kimlere ait olduğu hakkında hiçbir bilgi bulunmamaktadır.
Yapının, Balkanlar ve Anadolu’da çok sayıda türbe, tekke ve zaviyesi bulunan Sarı Saltık kültü ya da özellikle Batı Anadolu’da pek çok türbe ve makamı bulunan Sarı İsmail Sultan kültü ile bağlantılı türbelerden biri olması muhtemeldir. Her iki kült de Bektaşilikle ilişkilendirilmektedir.
Sarı Saltık, 13. yüzyılda yaşamış bir Türkmen aşiret evliyasıdır. Anadolu Selçuklu sultanı II. İzzeddin Keykavus’un isteği üzerine Karesi (Balıkesir) yöresindeki on iki bin kişilik aşireti ile birlikte bugünkü Romanya ve Bulgaristan sınırları içinde bulunan Dobruca’ya gittiği kabul edilmektedir.
Sarı Saltık’ın Babaeski, İznik, Bor, Tunceli (Hozat), Diyarbakır gibi Anadolu kentlerinin yanı sıra pek çok Balkan kentinde de türbe ve makamları bulunmaktadır.
13. yüzyılda yaşamasına karşın 16. yüzyıl başında Sultan II. Bayezid döneminde Balım Sultan tarafından kurulan Bektaşi tarikatı tarafından bir evliya gibi kabul edilmiş ve halifelik makamına yerleştirilmiştir. Sarı İsmail Sultan da 13-14. yüzyıllar arasında yaşadığı kabul edilen ve özellikle Batı Anadolu’da Bektaşiler tarafından hayli saygı gören bir kişidir. Gerçekten de Anadolu’da ve Balkanlar’da Sarı Dede, Sarı Baba, Sultan Sarı Baba gibi adlarla anılan ancak kime ait olduğu konusunda kesin verilere sahip olmadığımız pek çok türbe ve yatır mevcuttur. Bergama Sarı Dede Türbesi’nin de bu kültlerle ilişkili makam türbelerinden biri olabileceği akla gelmektedir. Yapının günümüzde daha çok Bektaşilerce ziyaret edilmesi de düşüncemizi destekler niteliktedir.
Sonuç olarak, Sarı Dede Türbesi, gerek Anadolu türbeleri arasında az sayıda örnekle temsil edilen bir plan şemasına sahip olması, gerekse duvar tekniği ve zengin mukarnas işçiliği bakımından özel bir yapıdır. Günümüze bazı küçük kayıplar dışında iyi korunmuş olarak ulaşan yapının, özgününe uygun bir şekilde restorasyonu ve çevre düzenlemesi yapılarak geleceğe aktarılması son derece önemli bir görevdir.
KAYNAK :Osmanlı Mirası Araştırmaları Dergisi (BERGAMA, TEKKEDERE KÖYÜ SARI DEDE TÜRBESİ - ŞAKİR ÇAKMAK ) / Eyüp Eriş. Bergama Söylenceleri. Bergama Belleten-17 Sh. 122